Denemeler – Montaigne

Daha önce defalarca elime geçmesine rağmen okumayı son ana kadar ertelediğim bir kitaptır, Denemeler kitabı. Yine de memnunum bu kadar ertelediğimden çünkü öyle görünüyor ki her ertelemem hazır bulunuşluluğumu arttırmak için bir sebepmiş. Kısaca, bu kitabı tam zamanında okudum diyebilirim.

 Keşke yalnız Paris’in sebze halinde kullanılan kelimeleri kullanabilsem.

İlk,  ortaokul yıllarında elime geçmişti de, bu ne lan deyip atmıştım bir kenara. Demek ki her kitabın bir okuma zamanı var, kişiden kişiye değişebilmekle birlikte. Bu kitabı anlayabilecek seviyeye yeni gelmişim ben, kesin olmamakla birlikte. Kitabı okurken aldığım hazza binaen söylüyorum bunu, yoksa kitabı tamamen anladığım gibi bir egoyu kendime yakıştıramam.

Montaigne, daha doğar doğmaz İtalyan bir dadıya verilmiş büyütmesi için. Kendi anadili olan Fransızcayı öğrenmeden Latinceyi öğrenmiş. Hayatını da kitaplara adamış. Önceleri dünyalık bir kaç iş yapmış olsa da hayatının büyük bir bölümünü sadece kitap okuyarak geçirmiş. Eski, yunan edebiyatını, felsefesini içmiş anlayacağınız. Daha, kendisi üç beş kitap okumadan kitap yazan aydınlarımıza buradan inceden değdirelim. Kitaplara adanan koca bir ömrün yegane meyvesi de, Denemeler adlı kitabı olmuş Montaigne’nin.

Denemeler kitabı «Deneme» diye bilinen edebi türün de isim babası olmuş ve aynı isimle başkaları tarafından başka kitaplar da yazılmıştır. bunlardan en ünlü olan ise Francis Bacon tarafından yine Denemeler diye adlandırılan kitaptır.

Deneme, yazarın hiç bir kanıtlama ihtiyacı duymadan, tamamen kişisel düşüncelerini samimi bir üslupla yazdığı bir edebi türdür. Bazı yönleri ile fıkraya benzer ama güncel olayları değil de evrensel şeyleri konu almasıyla fıkradan ayrılır. Deneme türü kalıplara sığmayan bir tür olduğu için, tanımları da çeşitlilik göstermektedir.

Montaigne’nin denemelerinde ise başlıca öne çıkan özellikler şunlardır: samimiyet, yalın bir dil… Yazar bu kitapta sadece ve sadece kendini anlattığını söyler. Konu kendisidir, gözlemleyen ve yazan da kendisidir. Belki de ortaçağlarda kullanılan içe bakış yöntemi Montaigne’nin denemeleri sayesinde günümüze kadar gelmiştir.

Denemeler kitabı, neden benim için önemlidir?

Açıkça söylemek gerekirse, dünyayı ve insanları anlamak ve özellikle kendimi anlamak için bir çok çabalar harcayan bir insanım. Ama, özellikle kendimi anlamaya çalıştığım dönemde bakmam gereken birinci kaynağa yani kendime yeterince önem vermediğimi farkettim. Anlamak adına onlarca kitap okuyordum ama bir kere de kendi içime dönüp bu konuda acaba ben ne düşünüyorum diye düşünmüyordum.

Montaigne bu kitabında, bana bunu öğretti, kendimi gözlemlemeyi, kendimi dinlemeyi. İşte o yüzden bu kitabı seviyorum yoksa Montaignenin beş yüz yıl önce düşündüğü şeyler zaten bugün ortalama bir insanın düşündüğü şeylerin aynısı.

Yorum yapın