Hızlı ve Yavaş Düşünme kitabı, ismine bakıldığında basit bir kişisel gelişim kitabı izlenimi verip sizi yanıltabilir ama içeriği arka kapağında da yazdığı gibi ömür boyu yetecek bilgeliği size kazandırabilir. Nobel ödüllü yazar Daniel Kahneman bu kitabında insanın karar alma sürecini inceliyor. Bu bağlamda zeka gibi çoğu kavramı yeniden tanımlıyor.

Kahneman kitabında beynin karar mekanizmasını sistem bir ve sistem 2 diye iki kategoriye ayırıyor ve her ikisinin de farklı görevleri olduğunu söylüyor. Sistem bir, genel olarak deneyimlerimizi, ön bilgilerimizi güdülerimizi kullanarak kolay ve hızlı karar vermemizi sağlayan bölüm. Her hangi bir konuda kolay karar vermemiz gerektiğimizde beynimizin bu kısmı devreye girip bizim hem zamandan hem de enerjiden tasarruf etmemizi sağlıyor. Bu iyi tarafı, kötü tarafı ise hızlı karar verirken mekanik düşünme hatalarına düşmemize sebep olması.

Sistem 2 ise kendini stand-by konumuna alıp sadece sistem birin çözemediği düşünmemizi gerektirecek süreçte devreye giriyor. Mesela, 2+2 gibi basit bir soruda düşünmemize gerek yok. Bu soruyu geçmiş tecrübelere dayanarak sistem bir kolayca çözebilir. Ancak, 17×24 gibi bir soru karşımıza çıktığında sistem bir alarm verir, çünkü bu soru için fazladan enerji harcamak ve düşünmek gerekecektir. Sistem bir ve sistem iki böyle bir ilişkiye sahiptir.

Peki işin ilginç tarafı ne?

Sistem bir ve ikinin çalışma prensibi düşünüldüğünde ortaya çok ilginç gerçekler de çıkıyor ve farkında olmadan her gün karar alma süreçlerinde sistem birin sırf enerji harcamaktan kaçınmak için nasıl hatalara düştüğümüzü anlıyoruz. Mesela, yazarın yaptığı bir deneyde deney grubuna yaşlılıkla ilgili kelimeler gösteriliyor ve deneyin ikinci aşaması için biraz uzaktaki diğer ofise gitmeleri söyleniyor. Kontrol grubuna ise gençlikle ilgili kelimeler gösteriliyor. Ve bu iki grubun diğer ofise gitme hızları ölçülüyor ve yaşlılıkla ilgili kelimeler gören grubun diğerlerine oranla daha yavaş yürüdükleri görülüyor.

Belki kitaptan doğru örneği seçemedim ama ana mesajı almışsınızdır.
Kitaptaki bilgileri çoğunlukla bana bir yerlerden tanıdık geliyordu aslında. Çok normal çünkü benzer tezler ünlü “Sosyal Zeka” ve “Duygusal Zeka” kitaplarında da sunuluyor. Ancak yine de bu kitabın getirdiği yeni şeyler de var.

(Şu anda kitabı okuyorum, sadece 70 sayfasından bile çok şey öğrendim, kapağında yazan övgüleri hak ediyor ve mutlaka okunması gerektiğini düşünüyor ve tavsiye listeme ekliyorum, özellikle bilimsel araştırma kitapları sevenlere. Okudukça yorumlarımı buraya ekleyeceğim.)

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir