“Soyut bilimsel konuları popüler bir şekilde sunmaya çalışan herkes bu tür bir denemenin ne kadar zor olduğunu bilir. Kişi ya sorunun özünü gizleyerek ya da okuyucuya yüzeysel açıları veya belirsiz kinayeler sunarak, böylece okuyucuda anlamın yanıltıcı ilüzyonunu uyandırıp yanıltarak anlaşılır olmayı başarır. Ya da tam tersi, sorunun eğitimsiz insanlar tarafından anlaşılamayacak uzman bir açıklamasını yapar böylece okuyucu konuyu takip edemez ve daha fazla okumaktan uzaklaşır.
Eğer bu iki kategoriyi günümüz bilimsel literatüründen çıkarırsak geriye şaşırtıcı derecede az kitap kalır. Ancak bu kalanlar çok ama çok değerlidir.”
Üstad kitabı bu şekilde değerlendiriyor. Einstein’dan daha güzel bir değerlendirme yapamayız herhalde.
Kitap tıpkı Einstein’ın dediği gibi bilimi sıradan insanlar tarafından anlaşılır kılacak çok ama çok değerli bir kitap. Lise düzeyinde bir kişi bu kitabı çok rahat okuyup anlayabilir ve evren ve temel fizik kanunları hakkında tartışma yapacak, sorgulayacak düzeye gelebilir. Yani, lise bitmeden okunması gereken kitaplar listesinin ilk sıralarına konulması gereken kitaplardan birisidir bu.
Kitap, Einsten’a gerekli değeri vererek ve onun bilim dünyasındaki önemini sadece tarihe damga vurmuş kişilerin heykellerinin bulunduğu Riverside Kilisesinde heykeli bulunan bilimadamları arasında o dönem yaşayan tek bir kişinin, Einstein’ın bulunduğunu belirterek ifade ediyor.
Sonra Einsteinın teorilerinin gelişimi aşamasına geçiyor, kimlerden etkilendiği, neyi değiştirdiği. Işık, kuartz ve evren hakkındaki teorilerin gelişimi ve evrenin başlangıcı bugünü ve geleceği ile ilgili sır dolu teoirileri bir çocuğun bile anlayabileceği bir dille anlatıyor.
Türkçesini bulabilirseniz mutlaka okumanızı tavsiye ettiğim bir kitap. Ayrıca bu kitabı bana hediye eden değerli meslektaşım Mine ATAŞ‘a tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Eyvallah!